SON YAZILAR

Limon Neden Ekşidir ?

Limon ve diğer turunçgiller (portakal, mandalina, vs.) yüksek miktarda sitrik asit içerirler. Sitrik asit, genel asit özelliği olarak (kimyasal yapısının bir sonucu olarak) ekşidir. Dolayısıyla, bu asidi içeren meyveler de ekşidir. Ekşi tadın tek nedeni tabii ki sitrik asit değildir. Yapısında asetik asit (sirke) ve tartarik asit (şarap) gibi maddeler içeren çoğu madde ekşidir. Kimyada ayrıca, genel olarak, asitler ekşi bazlar da acımsı tatlarıyla karakterizedir.

Dünyadaki İlk Uçak Gemisinin Adı Nedir ve Kim Yapmıştır ?


Uçakların icadından sonra her alanda yaygın olarak kullanılmaya başlaması kısa sürede gerçekleşti. İlk uçaklar orduda keşif görevlerinde kullanılıyordu. Bu bağlamda deniz kuvvetlerine bağlı gemilerde deniz üzerinde uçarak keşif yapmayı sağlayan uçaklar bulunurdu. Ne var ki yalnızca uçak taşıması için yapılan ilk gemi Amerikan donanmasında kullanılan "USS Langley" idi. 1922 yılında bir kömür gemisinden uçak gemisine dönüştürülmüştü. Günümüzde kullanılan ve nükleer güçle çalışan uçak gemilerinin ilki, yine ABD donanmasında kullanılan "CVN-65 Enterprise" idi. Enterprise 1960 yılında suya indirilmişti.

Tavuk Yumurtalarının Rengi Neden Farklıdır ?


Yumurta kabukları, beyazdan kahverenginin değişik tonlarına kadar farklılık gösterebilir. Bu, tamamen tavuğun genetik yapısına bağlıdır. Yani, tavuğun beslenmesiyle ya da besin değeriyle ilgili değil. Kahverengi kabuk, yumurta oluşumu sırasında tavuğun kabuğunda boya maddesi depolanması sonucu ortaya çıkar. Kahverengi boya maddesi, hemoglobinin bozulma ürünü olan ‘oopophyrin’dir. Beyaz Leghorn cinsi tavukların yumurtalarının kabuk rengi beyazdır. Rhode Island, New Hamshire ve Plymouth cinsi tavukların yumurtaları ise, kahverenginin değişik tonlarında olurlar. Hangi tavuğun, ne renk yumurta yumurtlayacağını önceden tahmin etmek mümkün. Eğer tavuğun "kulak memesi" beyazsa, yumurtası da beyaz; eğer kırmızıysa, yumurtası da daha koyu renkli olur

Antenin Yıldırımı Çekme Olasılığı Varmıdır ?


Yıldırımın farklı türleri vardır: 1-Buluttan-toprağa, 2-Buluttan-buluda, 3-Buluttan-etrafındaki havaya. En çok bilinen ve bizler için tehlike arz eden türü ise buluttan-toprağa olan yıldırımdır. Bu yıldırımın sebebi: aşırı elektrik yükü ile yüklenmiş bulut ile elektriksel olarak nötr olan toprak arasından elektriksel gerilim oluşur. Bulutla toprak arasındaki mesafe azaldıkça elektriksel alan artar ve normalde yalıtkan olan havanın elektriksel olarak kırılarak (yani havadaki gaz parçacıklarının yüksek elektriksel alanda ionize olarak iletken hale gelmesi) iletken hale geçer. Sonuçta, anlık olarak buluttan toprağa çok yüksek akım akar, ta ki bulut ile toprak aynı elektriksel potansiyel oluncaya kadar (yani buludun tüm elektriksel yükünü kaybederek, nötr hale gelene kadar).Dolayısıyla, yıldırımlı günlerde yıldırımın yeryüzüne düşeceği muhtemel yerler gökyüzüne en yakın yerlerdir (yani yeryüzünden en yüksek yerler: anten, telefon direkleri, yüksek gerilim hatları, cami minareleri gibi). Bu nedenle yağmurlu ve şimşekli havalarda televizyon izlemek tehlikelidir. Yıldırım anten üzerine düşebileceği gibi, yakın bir yerdeki elektrik dağıtım hatlarına düşerek prizlerimizdeki gerilimin yükselmesine neden olur. Bu durumda sadece izlediğimiz televizyon değil, elektrik ile çalışan tüm cihazlarımız zarar görebilir. Ayrıca, bu tür havalarda telefonla konuşmak da tehlikelidir. İşte bu yüzden, bu tür havalarda özellikle ev içindeysek elektrikle çalışan cihazlardan uzak durmalı ve mümkünse onları prizden çekmeliyiz.

İnsanlar Hafızasını Kaybettiğinde Neden Konuşmayı ve Yürümeyi Unutmuyorlar ?


Hafıza esas olarak beynin dış yüzeyindeki hücrelerde, yani beyin korteksinde korunur. Hafıza kaybında konuşma da bir dereceye kadar etkilenebilir. Ancak yürüme yeteneği "ekstarpiramidal sistem" denilen beynin alt merkezleri tarafından yönetilebilir. Bu nedenle üst merkezleri ve hafızayı etkileyen hadiseler yürümeyi etkilemeyebilir.

Hayvanlar Arasında Sadece Erkeği Doğuran Hayvan Türü Hangisidir ?


Hayvanlar arasında sadece erkeği doğuran tür denizatıdır.Deniz atları, “ovovivipari” adını verdiğimiz özel bir üreme tipine sahip. Bu üreme tipinde, yumurtalar dışarı bırakılmıyor ve vücut içerisinde taşınıyor. Bu nedenle de, yumurtalar açıldığında dışarı çıkan yavrular, sanki “anne tarafından doğuruluyorlarmış” gibi görünmelerine karşın, aslında sadece yumurtalarından çıkıyor. Deniz atlarındaki durum ise, sadece ve sadece, yumurtaları vücudu içerisinde taşıyan ebeveynin dişi yerine erkek olması. Yani aslında erkekler “doğurmuyor”. Bu üreme tipinde, gerçek bir hamilelik ya da plasenta oluşumu söz konusu olmadığı için (yumurtaların vücutta bir boşlukta üst üste durduklarını düşünün) de, herhangi bir fizyolojik sorun olmuyor. Çiftleşme gerçekleştikten sonra, döllenen yumurtalar, bir tüp yardımıyla dişinin vücudundan erkeğe aktarıyor ve açılıncaya kadar da erkeğin vücudunda taşıyor
+